19 Ağustos 2013 Pazartesi

Konya Torku - Fenerbahçe

Fenerbahçe'yi hazırlık maçlarından beri takip ediyorum   oynatılmaya çalışılan sistemi şu ana kadar beğenmiyorum.Geçen sene çok pas yapan ama gol attıktan sonra geriye yaslanan bir Fenerbahçe izlemiştik , taraftar bu sistemden hoşnut değildi..Bu sene uzun toplarla hızlı çıkmaya çalışan bir takım görüntüsü var ama 2. yarılarda kaç maçtır ayakta hiç top tutamıyoruz..Takım 2-0 galipken teknik direktörümüzün yanlış oyuncu değişikleri ile maç 3-2 ye geliyor ve ilk haftadan kabus yaşanıyor..Ersun Hoca'nın biran önce hem kendisini hem de takımı toparlaması gerekiyor , Arsenal maçlarında aksi bir sonuç gelirse üzerindeki baskı artacak ve sevimsiz günler gelecektir.
Konya Torku'yı tebrik etmek istiyorum ama bu sonuç aldatmasın, Konya Torku'yu Galatasaray'da Beşiktaş'ta rahatlıkla yenecektir , skor Konya'nın iyi olmasından değil Fenerbahçe'nin 2. yarıda çok kötü savunma yapmasından kaynaklandı bana göre..Tepkilere gelince.. Geçen sene Aykut Hoca'yı eleştirenler vardı ..Şimdi geçen seneki eleştirilere madde madde bir bakalım :
1.Mehmet Topuz varken neden Bekir sağbek oynatılıyor?
2.Takım 2-0 önde..Sow veya Webo çıkıyor Selçuk giriyor !
3.Takım 2-0 önde Fenerbahçe defansa çekiliyor
4.Salih gibi bir oyuncu neden 90 dakka oynatılmıyor?
5.Fenerbahçe Barselona gibi çok pas yapıyor ama maçları 1-0 kazanıyor!
Aykut Kocaman'ı çok kişi eleştiriyordu , hatta ilk başlarda ben de..Geçen sene kafalara sorulan soruların cevapları daha ilk maçtan cevaplandı....
***
Fenerbahçe kötü bir başlangış yaptı  biran önce toparlanmalı, futbolcular Arsenal maçlarında tüm enerjiyle ve hırsla oynamalılar ve mağlubiyeti unutturmalılar..

13 Ağustos 2013 Salı

YENİ SEZONA BAŞLARKEN

Fenerbahçe'miz yeni sezona başlarken iyi transferler gerçekleştirdi..Alves ,Alper ve Emenike  ilk 11'de rahatlıkla oynayacak futbolcular..Takımın başına Ersun Hoca getirildi..Uzun zamandır yazamadığım için öncelikle sayın Aykut Kocaman'a verdiği emekler için çok teşekkür ediyorum.Aykut Hoca'yı eleştirmiş olmama rağmen ayrılmasına üzülenlerden oldum.
Bu seneki takım ve sisteme gelelim..Ersun Hoca'nın sistemi henüz oturtamadığnı düşünüyorum, geçen seneden takımda bana göre geriye giden bir durum takımın fazla pas yapamaması.. Orta saha ile ileri uç arasında kopukluk var, 10 numara transferi bekletiliyor deniyor o bölgeye transferde sistemin tamamen değişmesine de yol açabilir bekleyip göreceğiz. Yeni transferlerden Kadlec stoperde sol kanata göre daha başarılı göründü , defans alves ve kadlec'ten oluşabilir arsenal maçında...Mehmet Topuz çok fazla hata yapıyor, sağbek pozisyonunu yadırgamış görünüyor.Bekir orada alternatif olabilir...Emenike geldikten sonra Webo yedek klübesine çekilecek görünüyor, bazı maçlarda Kuyt ile de dönüşümlü oynayabilir Emenike..Asıl problem ise orta sahada ..Meireles bana göre banko oynaması gereken isim..Formunu yakalarsa Emre'yi takımdan kesmekte zor olur , o bölgede geriye bir isim kalıyor buna karşılık Topal, Cristian, Holmen,Alper,Selçuk  ve Salih forma bekleyen isimler..Alternatif çok bu da Ersun Hoca'nın işini zorlaştırabilir.Salih inşallah geçen sene olduğu gibi forma şansı bulur bu kalabalıkta,bazı maçlarda oynayacaktır.

Yeni sezon bu hafta başlıyor , Fenerbahçe'mize yeni sezonda başarılar diliyorum, Şampiyonluk ve Şampiyonlar Ligi yolumuz açık olsun...

14 Mayıs 2013 Salı

BURASI KADIKÖY BURADAN ÇIKIŞ YOK



Türkiye’de ölmeden önce yapılacak 100 şey diye bir kitap var ama içinde Fenerbahçe-Galatasaray derbisini seyredin yok.O halde bu kitap ne yazık ki eksik...En azından derbinin havasını solumuşlar için.

21. yy daki bütün maçların havasını solumuş birisi olarak çok rahatlıkla diyebilirim ki en son maçtaki  galibiyetin değerliliği benim açımdan önemlidir,maçın yansıması açısından önemlidir.Avrupa’da tarihinde ilk kez yarı final oynadığımız bir senede yansıtılan havanın sınır içindeki başarıyla algılanır hale getirilmesi ne yazık ki kendi taraftarımızı da etkilemiş ve bu maçta Galatasaray’ı yenmeliyize endekslenmiş hale gelinmişti.Ne kadar yanlış olsa da bu maçın kaybedilmesi halinde tepki verebilecek bir sevdanın içindeyiz,bazen rasyonellikten uzaklaşıyoruz.Bu istek ve arzu iyidir,kötüdür diye tartışmak yersiz bunu yaşıyoruz çünkü.

Portekiz’de olanlardandık..Portekiz’de finalin kaçması ile şoka giren taraftarı gözlemleme fırsatı bulduk ve takımın veda anında soyunma odasına direk gitmesine tanık olduk.Ne kadar acı değil mi?Yarı final bitmiş ,teşekkür alkışı eksik kalmış.

Benzerinin bu maçta Kadıköy’de yaşanacağını öngörmenin zor olmaması sebebi ile “olmazsa olmaz” tek sonuç haline gelen Fenerbahçe galibiyetinin yarattığı sinerjinin geçen seneki final maçındaki havanın bile önüne geçtiğini görmek aslında bu yüzden üzücü idi.

Maçın sonunda ortaya çıkan gürültünün  bu “olmazsa olmaz”la paralel olmasını bu açıdan değerlendirmek gerek..Sonuç iyi olduğu için yaşanılan hava ile aslında bunu da tartışmak gerek.
Galatasaray'lıların mağlup oldukları ve çok kötü oynadıkları bir maç sonrası orta sahada zıplamaları da Fenerbahçe'ye karşı kazanamamanın pskikolojik göstergesi başka bir değişle Fenerbahçe'nin psikolojik üstünlüğüdür.


Elbette bir seri var ve bu seri unutulmayacak ,serinin bittiği günden sonra da bir daha yaşanmayacak bir 21. Yy başlangıcı.Bu seri birgün sona erdiğinde bir daha ne Galatasaray Fenerbahçe’yi Kadıköy’de bu kadar uzun süre yenmemezlik yapmayacak,ne de Fenerbahçe deplasmanda bu kadar sene hasret çekecek.

Bu seri ne zaman bitecek..

Pazar günü gördük ki,son üç maçta Kadıköy’de yenilmiyoruz,biz bu psikolojiyi atlattık havası yanlışmış..

O halde yarının ne zaman olacağınız bilmek zor..

Ama Pazar günü maç kaybedilse idi,bu sene Avrupa’da bize yaşattığınız olağanüstü heyecan için teşekkür ederiz alkışını vurmayacak olan taraftar,günün birinde bu seri sonlandığında bize yaşattığınız unutulmaz 21.yy derbi serisine teşekkür ederiz alkışını yapmalı..Artık Portekiz’de teptiği bu olgunluğu dile getirmeli ve sonucun dışında da bazı teşekkürleri olmasının gerektiğinin farkına varmalı..

Tabi bir de başlıkla paralel birşeyler de yazalım bitirmeden..

Kadıköy’de derbiler üç ihtimalle bitmez gerçeği sürece bir sene daha ekledi..

Kiminin rüyası,kiminin ise kabusu bu serinin yakın zamanda sonlanmayacak olmasıdır.

 

5 Mayıs 2013 Pazar

İLK MAÇIN İSTANBUL’DA OLMASI DEZAVANTAJMIŞ...BENFICA - FENERBAHCE





Maç bitimi polis kordonu altında dışarı çıkıyoruz;insan seli şeklinde.Önümüzde binler var,arkamızda
da...”Fenerbahçe sen çok yaşa ..”diye yıkılıyor yol;daha sonra bizi alkışlayan yüzlerce Benfica
taraftarının yol kenarından bize duyurduğu sese ilerliyoruz..Alkış ,alkış,alkış..Bizim için şok edici bir
gelişme tabi ki..
Aralarına karışıyoruz,birşeyler yiyip içiyoruz birlikte,herkes birbiri ile atkı değiştiriyor.Biri diyor ki
bize..Buraya gelen en iyi taraftar sizdiniz...Teşekkür ediyoruz ama diyemiyoruz biz de sizin gibisini
görmedik diye..
**
İlk maç İstanbul’da olsa imiş keşke diye düşünüyor insan.Benfica taraftarının 1-0 ın rövanşında sahaya
bu kadar direk inecek sesi çıkaracak olmasının ateşliliği olmazdı mesela..
Topal,Webo ve Meireles’le skor koruma yerine skor alma oyunu oynayabilirdik mesela..
Belki de onlar koruma telaşında olurken,direkten dönmezlerdi belki de rövanşta ilk maçın aksine
toplarımız..
Düşünüyoruz bunu..
Kaybeden değil,Avrupa’ya yarı finalde veda eden takımın taraftarı olarak..
Arada çok fark var..
**
Bu maçın skoru,Denizli,Trabzon veya G.Saray maçlarındaki son maçta kaçan şampiyonluklardan
farklı.En azından bu yazıyı yazan için.Bu maç bir başarının ardından yazılıyor.Amsterdam olsa idi tabi
ki daha güzel olurdu,ama işin bittikten sonraki tarafında hiçbir zaman Avrupa’da görülmemiş bir
başarının yaşanması ve ilk defa Mayıs ayının görülmesi gerçeği var.
**
Egemen’in ilk golüne teşekkür etmek gerek.Senenin golünü attı ilk maçta.Tüm ülkeyi 3 ciddi eksikle
gidilecek deplasmanda,tura kilitlemeyi başardı.0-0 bitse idi ilk maç kafalarda oluşabilecek kötümser
senaryoların oluşmasını engelledi ve bu da elenmek kavramı yerine hakedilen yarı finaldeyiz arkadaş
kavramını getirdi..
**
Son söz..
20 çeşit tezahuratları yok,ama 50 bin kişinin aynı anda bağırdığı ve bunun 90 dakika içinde defalarca
tekrarlanmasını sağlayan bir seyirci kitlesi var Benfica’nın.Hakem için de,rakip takım için de daha fazla
baskı oluşturan bir hava sağlıyor bu da..
Bu gözle bakması gerek Benfica maçına taraftarın..
Hem kale arkasının,hem de kalan tribünlerin..
**
Ve cidden son söz..
Seneye de baharı görelim Avrupa’da..Bunun için oturtmaya çalıştığımız futbol sisteminin doğru
olduğunu bilelim ama daha hızlı ve baskılı oynanması gerektiğini de unutmayalım..