24 Şubat 2012 Cuma

KALP KRİZİ OLAN FENERBAHÇEYİ TAKİP ETMESİN !!!


Camianın soluk alması başarı iken..
Fenerbahçe dimdik ayakta...
Hatta Silivri’den Samsun’a...Boş günü yok..
Bu halde iken bazı şeyler “olur böyle şeyler” diye geçiştirilebilirdi..
Yooo...
Samsun’da..Karabük’te eskisinden daha çok kızılıyor..
Tıpkı Manisa’da daha çok sevinildiği gibi..
**
Gelelim dün geceye..
Sürecin artık ifşası..
Fenerbahçe ancak kalbi olanlarla izlenir...
Uyuyan seyircinin uyanışı,
Son topu niye Emir kullanmıyor denilmişler geçmişte kalmışken,son topun Emir’le kullanışı..
Ama olmayışı..
Uzatmada Bogdanoviç’in durup dururken gaza basıp maçı bititmemesi ve hemen ardına faul yaparak daha da uzatması,
O anda Gist’in topu durup dururken benche yollaması,
Bu iki durum karşısında bizlerin ne oluyor ya diye ızdırap çekmesi,
Son 6 saniyede faul yapılırken,koçun kenarda ben kime söylüyorum faul yapmayın artık demesi ile geçen ömürlük son 20 saniyeyi getiren...
Eline Emir’den seken top gelince..Topu topu 2.5 saniye kalmışken ve kendisi üç sayı gerisinde boş iken saniyeden hızlı zekası ile o boşluğa rağmen kalabalığa dalan ve iki sayı ile uzatmayı getirecek atışı yaparken top daha sepete girmeden tıpkı Alex gibi oldu bu çıkmaz dercesine sevinmeye başlayan Ukiç...
Senenin en şaşaalı basketi ile tüm senenin kalp kırıklığını onarmış ve geceyi FENER le aydınlatıp FENER ALAYINA döndürmüştür..
Bu bir..
İkincisi içimizde..
Demek ki o top son 2.5 saniye içinde üç sayı gerisinde son 10 saniyelik hallerini düşündüğümüzde Bogdanoviç veya Gist’e gelse...
Üç sayı atarmışız bu da iki...
Zeki olmak yetmiyor,anında karar vermek de ayrı bir zanaat...
Bu da ne yazık ki dünyanın aradığı şey..
Bu da üç,dört falan değil..
Hep geçerli olan tek şey...
O yüzden..Daha geçen hafta bizlere futbol gösterisi olan Fenerbahçe-Sivas maçında Alex’in attığı golün güzelliğini Samsun’a attığı röveşatasının önüne koyun lütfen...
Uluç Şıkyıldız

16 Şubat 2012 Perşembe

Sivasspor maçında hedef 52.000..


Haydi Fenerbahçeli arkadaşlar , sesimizi bir kez daha duyurma fırsatı gelmiştir.Sivasspor maçı yaklaşmıştır.Bu maç Manisaspor maçından da daha önemli.Bir kez daha doldurmalıyız tribünleri , sayın Cihan Kamer'in de belirttiği gibi : Kadınlarımızın Manisaspor maçı'ndaki doluluğun tesadüfi değil, Fenerbahçemizin büyüklüğünden kaynaklandığını göstermek önemlidir.

Aziz Yıldırım ve yöneticilerimizin mahkeme süreçlerinin başladığı bu dönemde başkan ve yöneticilerimize desteğimizi bir kez daha göstermekte önemlidir.

Küfür kesinlikle edilmemelidir , bu konuya hassasiyetinizi rica edeceğim.

O zaman 52.000 taraftar Cumartesi hep bir ağızdan :

SEVDAMIZA KİMSE ENGEL OLAMAZ
BAZEN HÜZÜN VARDIR
BAZEN MUTLULUK
FENER SEVGİSİNİN ADI KONAMAZ
NE KUPA BÜYÜKLÜĞÜ NE ŞAMPİYONLUK

http://www.youtube.com/watch?v=sHD2FlvHcxE

6 Şubat 2012 Pazartesi

BİR MAÇTAN ÖTESİ..FENERBAHÇE –BEŞİKTAŞ


Fenerbahçe seyircisi geçen sene 21. Yy da ilk kez puan kaybettiği G.sarayla oynanan derbi maçından mı ders çıkardı yoksa bu senenin özelliği ile yeniden iştahlı tavra mı döndü bilinmez ama Trabzon maçından sonraki ilk büyük maçta da sergilediği iştahlı ve maça katkılı tavrı ile hem maçın içine girdi hem de eskilerden örnekler verdi.Kısacası Fenerbahçe dün ciddi ciddi seyirci desteğini arkasına aldığı maçta Gökhan’ın,Emre’nin sakatlıklarını,Alex’in maçın içine etkili girmeyişini ve tabi ki Sow’un yabancılığını seyirci etkisi ile yok etti.
Yine de kafalarda kalan soru ilk yarıdan bu yana çeşitli maçlarda ortaya çıkan hızlı oynayamama,geriye gömülme ,stresi hissetme gibi artık alışılmış hale gelen tavırların hala devam etmesi.Kafalarda Fenerbahçe hızlı oynayacaksa önliberoların hızlı olması gerekmez mi sorusuna ulaşamadı Fenerbahçe ne yazık ki.Bu yüzden Dia,Stoch,Caner gibi kavramlarla Alex’in varlığını sorgular halde.Yoksa Mehmet Topuz’un varlığı benim için bir takımda önemlidir keza herkes için Alex’in varlığı da.Önliberoların bir türlü hız konusunda bir derece üste gitmemeleri ile kafalarda istenilen Caner,Stoch,Dia üçlüsü daha sağlıklı mı olacak sorusunun yanıtını Alex ve Mehmet’i sorgulayarak almak gereksizdir bu yavaşlığı düşününce.Emre’nin bıraktığı yerde Selçuk’un varlığının da bu soruya eşit derecede dikkat demesi de düşündürücüdür.
Bir anlamda playofflarda da benzer durumların hep olacağı artık kafalarda.Fenerbahçe gol bulsa da kaçıracak,önde olsa da geri çekilecek ve belki de koparamadığı bir maçın sıkıntısını yaşayacaktır.O halde dün Fenerbahçe’yi hiç kontraataktan gol atarken hatırlıyor musun sorusunun asıl soruluş şekli Fenerbahçe’nin %55-60 arası topa sahip olduğu dönemde hızlı oynuyor mu sorusuna çevrilmesi Fenerbahçe’nin ilacı olacaktır.Umarız bunun yanıtı için çaba gösterilir takvimler Mart’ı bulmadan.Yoksa Semih,Bienvenu,Sow,Guiza,Niang..Hepsi sadece birbirleri ile karşı karşıya gelirler kıyasta.
Ve Fenerbahçe Nisan’a Mayıs’a yol alırken biraz daha Serdar,biraz daha Mehmet,dinlenme sonrasında biraz daha Gökhan demek zorunda.
Yine de derbi sonucundan çok çok soru işareti bırakan iç saha maçlarının tek tek kayıpsız atlatılması önemli idi.Bu atlatıldı.Böyle olunca dışarıda bazen çok üzüntü veren sonuçlar seneye özel durumun da etkisi ile çok kolay atlatılıyor.Bu da Fenerbahçe nin kazancı.
Avrupa’ya gidemeyişin aslında gönderilmeyiş olmasının daha bir isyankarlığa dönüşü kolaylaştırdığı taraftar açısından bir derbi de 14 Şubat’ta.Fenerbahçe ordan da istediği havayı yakalayıp çıkarsa kimsenin unutamayacağı bir üç ay geçirecektir ki,Kadıköy’e bahar zaten şampiyonluk dönemlerinde başka gelirdi...Bu sefer ki çok daha başka olur.

Uluç Şıkyıldız